cilvanamhaberler - Cilvanalı Cengiz Ergün
 
Ana Sayfa
Bursalı Cilvanalılar Halı Sahada Buluştular
Cilvana'nın En Yaşlı Çifti Belçika'da
Köyden mi Geliyorsun Sen?
Cilvanalı Eşler Hakka Yürüdü
Ayvaz Ağa İle Söyleşi
Cİlvana'dan Cıkan Başarının Öyküsü
Cilvanalı Askerler
Cilvanalilar Dernegi Cocuklarida Unutmadi
Cilvanali Mulazim Ozyilmaz
Cilvanali Köylülerimizle Süpriz Buluşma
Köylümüz Şemsettin Palut Ödüllendirildi
Merdali Öksüz'de Hakka Yürüdü
Kazandığı Bileti Eğitime Bağılladı
Yeteneksizsiniz Tr'de Ahıskalılar
Perişan Manga Burs Verdi
Köyümüz Hafta Sonu Gündemini Oluşturdu
Dağın Eteğinde Atatürk Resmi
Fariz Güney'de Hakka Yürüdü
Ahıskalılara Devlet Sahip Çıkmadı
Komşuda Dini Ayin
Memleketimden Kış Manzaraları
Posof Kaymakamına Ödül
Posof'ta Tekvando
Bayraktaroğlu Hakka Yürüdü
Kurbana Gittiler Kurban Oldular
Bu İnsanlara Kim Sahip Çıkacak
Gürcistan'a Gidemiyorlar
Cilvanalı Sair Ertaş Kaya
65 Yıllık Vatan Özlemine Umut Işığı
Almanya Beyaza Büründü
Cilvana Park
Cilvanalı Server Sönmez
Elfene Ulusal Basında
İnönü Stadında Cilvanalı
Tınasgaro Tv Ask Hekıyası
Fr'de Posoflular Elfene Yaptı
Dananın Kafasında Türk Bayrağı
Cilvanalı Ayyıldız Grubu
Adnan Ayrarı Bulduk
Sitemizin 4.yılını Kutluyoruz
Gurbet Elde Cilvanalı Görmek
Bülent Tüter'den Gercek Bir Hikaye
Anılar Senfonisi
Yeteneksizsiniz Tr de Posoflu
Posoflu Karikatur
Ahıksa Ardahan Kardeşligi
Cilvanalı Bacı Kardeş
Köyüne Hasret Ölen Cilvanalı
Tr'den Ahıska'ya Kurban Yardımı
Ahıska'da Bayram Sevinci
Cilvana da Bayramlaşma
Muamma Çözüldü
Ardahan Valısı Ahıskayı Zıyaretı
Köln Radyosu
Posofu Temsil Eden Cilvanalı
Davut Aksoy İçin
Guinnes e Aday Bir Anı
Ahıskalı Akrabalara Posoftan Destek
Ahıskalılar 65 Yıldır Surgunde
Kara Pantur
Cilvanalı Olmak Sorumluluk Gerektirir
Posofta Cumhurıyet Coskusu
Bacı Kardeşın Kader Birlikteliği
Büyük Hayallerler Geldiler Ağlayarak Döndüler
Savcı - Davut – Ruhan üçlüsünden Cilvana’dan bir anı
Cilvana Anıları
Hayaller Gerçekleşiyor
Posofta Seracılık Gelişiyor
Ahıska'dan Posof'a Okumaya Geldi
Dağlar Kara Teslim
Posof Elması
Rektorden Posofa Yuksekokul Sozu
Cilvanalıların Başarısı
Şehitler Çesmesini Tahrip Ettiler
İnegöl’de Eminbeyliler Derneği Kuruldu
17 Bin Ahıska Türkü Anavatana Dönüyor
Gürcistanda Deprem Posofu Salladı
Almanyada'ki Posoflular Yerel Seçımlerde
Cilvanalı Cengiz Ergün
Cilvanalı Dededen Torunlarına Mesaj
Ahıska'dan Mektup Var
Oktay Demirci'den Bir Anektod
Vasiyeti Cilvana'ya
Fransa'dan Posof'un Sesi Dergisi
Cilvanalı Olmanın Mutluluğu
Bilent Ayar'ın Balıkları
Köylümüz Bülent Ergezer
Suskun Bir Cilvanalı
Bordeauxta Cilvana Konusuldu
Milenyum Seyranı’ndan Akılda Kalanlar
Turgay Özkosar Ve Bilent Ayar
Turgay Gürler Anlatıyor
Cilvanalı İki Aile Dostluk Tazeledı
Köyünün Minyatür Maketlerini Yaptı
Posoflular Seyranda Buluştu
Avrupa'daki Cilvanalılar Vekillerini Seçtiler
Posofta Kene Vakası
Dolu Cilvana'yı Vurdu
Posof Helvası Yaptı
Cilvanalıların Hollanda Buluşması
Fransa’da Cilvanalılarla Birkaç Günün Anatomisi
Palut Ailesi Cilvanalıları Flers’de Buluşturdu
Turnuvanın Galıbı Posofspor
Po-Der 2009 6. Seyran Komisyonu Çalışmaları
Kaymakamlık Turnuvası Devam Ediyor
Davut Aksoy Neden Böyle Bakıyor
Gürcistan'dan Mektup Var
Bursa’da Avrupa Konseyi ve Ahıskalılar konulu toplantı yapıldı
Cilvanalı Olmanın Ayrıcalıgı
İmam Yönlendirdi
İstanbulda Cilvanalılarla Birkac Saat
   
 

news: C
ERGUN 2.jpg
Cilvanalı Cengiz Ergün

 

Cilvana’nın Beşevler mahallesi diye adlandırılan ve Zendar yolu üzerinde Gözebaşı mevkii yamaçlarında güneye karşı kurulan küçük müstakil dededen kalan baba evinde dünyaya gelen Cengiz Ergün, ortaokulu Cilvana’da okuyanların iyi tanıdıkları Mecit eminin büyük oğludur. Ayrıca 1970’li yılların genç ve aktif neslinden olan ve bizden de bir üst jenerasyondan olduğu için iyi tanıdığımız birisidir. O dönemlerde çok önemli bir seviye olan liseyi Posof’ta karışık ve hareketli bir ortamda bitirdikten sonra 1980’li yıllarda ise askeri sıkıyönetim rejimi içinde susturulan gençliktendi.

 

Acıların çocuğu


Benim çok yakında bu yaşımda yaşadığım tarifsiz anne kaybetmenin acısını Cengiz Ergün çok genç yaşta yaşamıştı.  Daha 1,5 yaşında kundakta kalan en küçük kardeşine bakmakla yükümlü olan büyük kardeşler ve baba Mecit emi ne çileler çektiklerini ancak kendileri bilir tabi. Daha konuşmasını bilmeyen yetimler işaretler eşliğinde ağlıyor gittikleri her yerde ana deyince aklı kesenlerin etleri sızlıyordu.

Bu acılar içinde yine de hayata tutunan Ergün ailesi Cilvana’da o zamanın koşullarında yaşam mücadelesi veriyorlardı. Babanın ortaokulda eğitim yuvasında çalışmasından olacak ki çocuklarının eğitimlerini de ihmal etmiyordu.

Cengiz Ergün bu çilekeş hayat içinde köyde ortaokuldan sonra Posof’ta liseyi de bitirdi.

Çalkantılı dönemden geçerek okulunu bitiren Cengiz Ergün aslında köydeki hayata aktif olarak da katılıyordu.

 

Köyde o dönemden bir anı


Yaz dönemiydi, yaylalar çıkmış, bahçelerde meyvelerin yetiştiği dönemlerdi. Biz ortaokul onlar lise çağlarında. 12 Eylül öncesi karışık bir dönem. Köyde fazla karşıt kimse olmazdı. Tek tandans gençlik vardı. Fakat dışarı gidip karşıt görüşlere bürünüp gelenlerden tek tük ortaya çıkanlarda yok değildi. İçlerinden bir tanesi de Hopa’ya gidip gelmiş ve karşıt bir görüşe mensuptu. Ben ve Eziz eminin oğlu Camo (Şimdi İnegöl’de olan Cemalettin Bilici köyden mahalle arkadaşımdı) onunla köyde tur atarken çaya kadar gitmiş oradan Vecanavurlara doğru inmiştik. İsmi bizde saklı olan karşıt görüşlüde bahçede koğ yapmış o bahçeyi bekliyordu. Yeğeni ile birlikte Pumalı birinin atını almış duvardaki ağaca bağlıyordu. Bizde kenarda durup seyrettik ne yapacağını.  Atı bağladı geri çekildi, duvara bir taş attı. Duvarın içinde eşek arıları yuva yapmış. Yuvadan çıkan ata sarıldı. At kendisini acısından yerlere vurduysa da kaçma şansı kalmadı. Bir süre sonra dağılan arılardan sonra atı açıp bıraktı. Biz Camo ile atın bu durumuna çok acımıştık atı Puma’ya götürmek istedik ama at ancak Vecanavur’daki çayırlara kadar gitti ve her tarafı şişmişti yere yığılıp kaldı. Aşağıdan bir grup gençlik geliyordu. İçlerinde Cengiz Ergün’de vardı. Bizim gibi onlarda atın bu haline acımışlardı. Olayı anlattık. Hemen oradan bir söğüdün koca bir dalını kıran Cengiz abi “Hayden gidiyoruz” dedi. Bahçede koğda buldukları malum kişiye “ola o hayvana bu yapılır mı? Ne istedin zavallı hayvandan?” deyip daha ilk söğüdü yapıştıran da o oldu. Belli ki atın bu haline o da çok acımıştı. İçindeki hayvan sevgisini orada keşfetmiştim. 

 

Cengiz Ergün evleniyor


Aradan yıllar geçmiş bir kışın Ankara’dan sömestr tatili için köye gitmiştim. Cengiz abi düğün yapacak bize gelmişti. Ev yamaçta olduğu için kışın minibüsler taksiler çıkmıyor, köyde de sadece bir cip bizde var, babama düğün arabası cipi yapmak istediğini söyledi. Babamda uygun gördü benim halletmemi istedi.  Ahmet abi, Öner abi köyün minibüsçüleriydi. Onlar da düğünde olacaklardı. Bunları aldık Cengiz abi ile düğünden bir gün öncesine gidip eve çıkma provası yaptık. Kar sağlı sollu çok olduğu için geri dönüşü Ahmet abigilin harmanda yapıp oradan bastırıp çıkacaktık.

Ertesi gün gelini rahmetli Garip emigilden aldık önde rahmetli Mecit emi oturuyor. Kaynata ilk oğul evlendirmenin vermiş olduğu stres ve heyecanı içinde şakamsı yolla köy içinden geçiyoruz, gelin arabasının önünü kesen çocuklara önceden hazırladığı zarfları verirken her çocuğa da babalarının lakaplarıyla takılıyor, zarfları atıyordu. Yol boyunca oldukça komik mizahlar yapıyordu. Ben direksiyonda arkada oturanlardan yengeler gelin dahil gülüyorduk. Kısa yolculuk içinde belki hiç unutamayacağım bir neşe içinde ilerliyorduk.

Beşevler mevkiine geldiğimizde bir gün öncesine o akşam kar yağmış, yol biraz daha kaygan olmuştu. Ama küründüğü için toprak gözüküyordu. Minibüslerden inen millet yamaca doğru çıkmış yolda kenarlara dizilmişlerdi, yukarıda kapının önü ise kadın erkek millet doluydu. Aşağıda tecrübeli şoförler bana Ahmet abi, Öner abi, Tevittin abi arabalarından inmiş beni beklediler, cipin kayma tehlikesi olduğu için uyardılar. Devrilme tehlikesine karşı yapmam gerekeni söylediler. Doğru onlara göre daha gençtik ama çocukluktan beride tecrübeliydik.

Mecit emi başladı bana cesaret vermeye. “Çıkarız yahu ne var ki. Sen genç dinamik şöforsün. Hadi bismillah!” deyip okumaya başladı. Araziyi bağladım, takviyeye aldım kendimi sağlamlayıp içimden Mecit emiye uyup Bismillah deyip yukarı eve konsantre oldum. Aşağıdan kaptırdık cipi. Patinajla da olsa tırmanarak çıktık evde harmanın üzerine. Ama yanımda oturan Mecit eminin rahatlığı ve sakinliği içindeki şakamsı tavırları beni daha çok cesaretlendirmiş ve gelini tam da Cengiz abinin istediği gibi kapıya kadar arabayla çıkarmıştık. Damat Cengiz abi, bacadan geline bozuk para ve şeker attıktan sonra inince ilk olarak yanıma gelip bana teşekkür ederek kutladı. Ben de gözaydını verip tebrik etmiştim. Artık davul zurna eşliğinde oynamanın zamanıydı. Kurtlarımızı iyice dökmüştük.


news: C
ergun.jpg

 

Cilvana seyranında buluştuk


Aradan yıllar geçmişti. Görüşmemiz 2000 yılında Cilvana’da yapmış olduğumuz milenyum Seyranında köyde nasip oldu. Cengiz abi her zamanki aktifliğini burada da gösterip ne gerekiyorsa katkıda bulunmuştu. Köyde halen var olan jandarma komutanına güvenliği kendimizin sağlayabileceğini ayrıca burada her hangi bir olayın olamayacağını taahhüt etmiştik. Cengiz abi hemen kolluğu takarak görevi devralmıştı. Güvenliği bir istisna dışında çok da iyi idare etmişti.

 

 

 

 

news: C
ergun 1.jpg 

ISPARTA’DA CİLVANALI BAŞEFENDİ


Artık köyde karın doyurulamayacağını anladığından herkes gibi çareyi büyük kentlerde bir devlet kapısına kapağı atmakta bulanlardandı Cengiz Ergün’de.  Adalet bakanlığından aldığı bir kadroyla Eskişehir’de cezaevinde gardiyan olmuş. Görevinde yıllar geçmiş şimdi o göller ve güller diyarı Isparta’da açık cezaevinde başgardiyan olarak yan gelip yatıyor tabiri caizse. Suat’ın da korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Habire göbek büyütüyor. 2010 yazında köyde Suat ile yapacağı maç için kendisini hazırlıyor. Allah Suat’ın yardımcısı olsun.

 


news: C
ERGUN 3.JPG


Başbelası Suat için özel antrenman yapıyor

 

Bu sitede yazılan yazılarda Cilvanalılara özgü gırgır şamata çoktur. Adeta eskiden Nağirgeh ortamı bu sanal dünyada yaşatılmak istenir. Bu işin öncülüğünü de Cengiz Ergün ile Hollanda’dan Suat Tüter çok güzel bir şekilde sürdürmekteler. 2010 yılında Cilvana’da yapılacak voleybol maçlarında Cinlikaya mahlesi ile Beşevler mahlesi arasında kıran kırana geçe

  geçecek olan maçın önemi Cilvana sınırlarını çoktan aştı. Artık dünya çapında büyük bir derbi olacak. Bunun sanal ortamdaki çekişmesi ise tüm hızıyla sürüyor.

2010 yılına Cengiz Ergün antreneman yaparak hazırlanırken (Aşağıda) Hollanda’da Suat maçın hakemi ve transfer edecek oyunculara peynir eritmesi ikramıyla etkilemeye çalışıyor.



BURHAN ÖZKOŞAR

 

 

 

FRANSA/BORDEAUX


 
Bugün 16 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol