Cilvanalı Server Sönmez
Kişiler her zaman artı ve eksileriyle birlikte değerlendirilmelidir. Bu tüm insanlar arasındaki iletişimlerde geçerli bir kuraldır. Bunu iyi değerlendiren toplumlar kalkınırlarken değerlendiremeyen toplumlar maalesef yerinde saymaya devam ediyorlar.
Cilvanalı Server Sönmez ağabeyin kıyaslanamayacak bir artısı var ki bunu gerçekten her Cilvanalıyım diyebilen takdirle karşılaması gerekir.
Server Sönmez Cilvana arşividir
Benim bildiğim 90’lı yılların başında başlayıp (onun arşivi ise daha eskiye dayanıyor) önceden fotoğraf kareleriyle ve daha sonra görüntülü kamera çekimleriyle başlayan arşivleme çalışmalarına Helen devam ediyor. Cilvana ve Cilvanalıların çok önemli görüntüleri Server Sönmez’in arşivinde bulmak mümkündür. Örneğin köyümüzün ilk kamera çekimini 1989 yılında yapmıştı. Daha eski çekimleri arşivlemiştir. 1989 yılından sonra da kendi çekimlerinde oldukça profesyonel bir gözle bakmış, usta bir beyinle izleyip yaptığı montaj ile elde edilen kaliteli Cilvana kasetleri halen daha birçok Cilvanalının evinde hasret giderme aracı olarak saklanmaktadır. Gelişen teknoloji sonrasında CD ve son olarak da DVD olarak yine piyasadadır. En son 2008 Cilvana çekimlerinin montajı harika olmuştu. O görüntüleri elde etmek herkes için mümkündür, ustaca görüntü, çekip onları işleyip montaj yapmak tamamen bir meslek işidir. Bunun da Server Sönmez gibi bir profesyonel layıkıyla yapar.
Cilvana sevdalısıdır
Aslında herkes köyünü sever. Birçoğumuz sevgimizi içimize gömeriz, birçoğumuz ise bu sevgiyi bilgi ve tecrübelerimizle harmanlayıp mesleki becerimizle de dışa vururuz. İşte Server Sönmez bu son grupta olanlardandır. Mesleki ve kişisel becerisini birleştirip, büyük fedakarlık örneği sergileyerek köyümüz Cilvana’nın tanıtılmasında büyük emeği inkâr edilemez. Hatta yaptığı DVD’leri izleyen diğer köylülerin gıpta ile izlediklerine defalarca şahit bile oldum.
Cilvana’yı anılarıyla ölümsüzleştirmek
Uzun zamandır Server ağabey ile Cilvana anılarını kaleme alalım. Şu anlatılanları fıkralaştırarak ölümsüzleştirelim diye hep konuşuyorduk. Birkaç defa da denemede bulunduk. Biliyorsunuz Fransa’da köyümüzde yaşananları bazen harika kelimelerle süsleyip farkında olmadan güzel bir hiciv sanatı icra edenler oldukça güzel mizah yapmaktadırlar. Bunu Flers’de yaşayan Sefyettin Ekici ve Bordeaux’da yaşayan Akın Koçak mükemmel yapıyorlar. Bunlara ayak uyduran çok kişi var arkadan. Ancak bunlar sadece anlatılıyor ve orada kalıyor. Devamı gelmiyor. Bizim, sadece sözlü olmasın da bunlar yazılı olarak fıkralaşsın çabamız vardı.
Bu amaçla 2000 yılının Seyranında köyde geceleri toplanınca anlatımları görüntülemek istedik. Kamera açılınca usta anlatıcıların espri kabiliyetleri kayboluyordu. Gizli kamera çekimleri yapmaya çalıştık bir türlü olmadı. Sonunda kendi haline bıraktık. Ama yine de Server abi arşivine bir şeyler almayı başarabildi.
Fransa’nın Bordeaux kentinde buluşmuştuk. Bir gün Şemistan Coşkun’un evinde kalabalık Cilvanalı vardı. Orada anlatılanlar da çok ilginç konulardı. Notlarımı aldım, daha sonra oturup yazınca hiç de anlatımdaki espri yazıda oluşmadı. Bıraktık, vazgeçtik…
En azından yazılabilecekleri yazmak ve çekilen görüntüleri saklayarak gelecek nesillere güzel bir tarih bırakmak herhalde en güzelidir.
Bakın şu anda biz Posof ile ilgili yazılı belgeleri araştırıyoruz. Çok da yazılı belge maalesef yok. Moskova’da kütüphanelerde o tarihte bölgeye gelerek gezmiş ve bölgeyi yazmış olan bazı bilginlerin Rusça yazılmış kitaplarından öğrenmeye çalışıyor bizim tarihçilerimiz.
Gürcüler bile bizden daha çok yazılı belgelere sahipler. Demek ki beğenmesek bile bilimde bizden çok ilerdeler. Biz o geri kalmış bölgenin kara bahtlı Türkleri hep baskılar içinde yönetilmişiz. Ancak Cumhuriyet dönemiyle gözümüz açılmış eğitime sarılmışız. Fakat az gözümüz açışlınca da kaçmışız o memleketten.
Allah’tan ki oraları unutmayan Server Sönmezler halen az sayıda da da olsa var…