Bütün Cilvanalıların yaşadıkları yerlerde olduğu gibi 3-5 Cilvanalı bir araya gelince muhakkak Cilvana ve Cilvanalılardan bahsedilir.

Dün akşam Fransa’nın Atlantik kıyı kentlerinden Bordeaux’da yaşayan Ahmet Yelbaş ve ailesi Cilvana’ya doğru yola çıkmak için hazırlıklarını tamamlarken Bilent, Yüksel ve Ben de ailece uğurlamak için ziyarete gittik.

 Cilvanalı ekmeğini paylaşır

Dedim ya üç beş Cilvanalı bir araya gelir de Cilvana konuşulmaz mı? Bilent hafta sonunda Bordeaux’da balık tutmak için gecenin bir vaktinde diğer köylülere uyup gitmiş. Sanki yaylada Ğertuz’un çayına balık tutmak için eline bir vedre (kova) almış eşi İlkay’a da göğsünü gere gere “Kız ben paluğ tutmaya gediyerim. Yarın paluğ yiyacağuz ha!” demiş.

İlkay’da başlamış sabaha kadar sabırsızlıkla balıkları beklemeye. Kızcağızın gece boyunca gözüne uyku girmemiş eve bir vedre balık gelecek diye…

Bilent Ayar gecenin 12’inde balık tutulacak nehrin kenarında 9-10 kişilik bir ekiple kiraladıkları oltasını atmaya başlıyor. Bilent Yaylada çayda kayalıkların altında balık tutmuş, köyde göllerde kurbağa tutmuş ama bu mered oltayı ilk defa eline alıyor. Aradan 2-3 saat geçmiş Bilent’in oltasına bir tane bile ilaçlığa balık düşmemiş. Bilent’de açıkgözlülük yapıp diğerlerinin vedrelerinden 3 tane balık çalmış. Yarı usta olan isimleri bizde saklı kalan diğer Posoflu hemşerilerimiz götürdükleri Bilent’e bırakın bir balık vermeyi gizliden çay kahve içip evde yaptırdıkları keteleri bile gizlice yerlerken Bir lokma bile kıyamamışlar.

Bilent’in sabrı taşmış ve demiş ki “Ola işte Cilvanalıların kıymeti burada daha iyi anlaşılıyor. Aşımdi burada bir Cilvanalı olsaydı elindeki lokmasını paylaşırdı. Siz ise saklıca yiyersiz. Zıkkım olsun”

 Bir vedre yerine 3 balık

Bilent eve giriyor usuldan gayet sessiz bir şekilde kovayı mutfağa bırakıp, gidip vuruyor kafayı yatıyor. İlkay ise eve bir vedre balık geldi düşüncesiyle sessizce kalkıp mutfağa doğru süzülüyor. Büyük bir heyecanla mutfak tezgahındaki balık vedresine doğru yürüyor. Kafasını kovanın içine doğru salıyor bir de ne görsün topu topu 3 adet küçücük akvaryum balıkları kadar büyüklükte biri de yılan balığı…  Zavallı İlkay sabaha kadar beklemenin mükafatını bu şekilde almış oluyor.

FOTOGRAFTAKILER : (Soldan sağa)       Yüksel EKOÇ, Bilent AYAR (kızı Ela AYAR), Burhan ÖZKOŞAR, Pervin ÖZKOŞAR, İlkay AYAR, Gülsen YELBAŞ, Ahmet YELBAŞ, Sunay EKOÇ  fotoğrafı çeken Suzan YELBAŞ.

 Bordeaux / Fransa